Göz Tansiyonu (Glokom) Nedir? Nasıl Tedavi Edilir?

Göz Tansiyonu (Glokom) Nedir?

Göz tansiyonu gözün içindeki basıncı anlatan bir terimdir. Gözlerimizi kapatıp işaret parmaklarımızla gözkapakları üzerinden gözümüze dokunduğumuzda gözümüzün hafifçe sert olduğunu algılarız. İşte bu durum gözün içindeki basınca bağlı olarak göz çeperlerinde oluşan gerilimi göstermektedir. Göz içi basıncının 21 mmHg altında olması normal olarak kabul edilmektedir. Bununla birlikte göz içi basıncının 7-8 mmHg altında olması da anormal bir duruma işaret etmektedir. Göz tansiyonunun 21 mmHg üstünde olması ve buna bağlı olarak görme sinirlerinde hasar ve görme kaybı oluşması durumuna göz tansiyonu hastalığı (glokom) adı verilmektedir.

Göz Tansiyonu Neden Ortaya Çıkar?

Göz Tansiyonu göz içindeki basıncın artması sonucunda retinada bulunan hücrelerin hasar görmesi ve buna bağlı olarak görmenin azalmasıdır. Göz tansiyonu tek bir hastalık değildir. Tersine gözde birçok neden göz tansiyonuna neden olabilmektedir. Glokom kelimesi göz tansiyonunun tıbbi adıdır. 

Gözümüzün iç kısmındaki basınç ile göze gelen kan basıncı arasında bir denge vardır. Göz içi basıncı göze kan getiren damarlardaki kanın göze ulaşmasını engelleyecek kadar yüksek ise kişinin gözündeki hücrelerde beslenme sorunu ortaya çıkar. Sonuçta bu hücreler hasar görür ve kişinin görmesi azalır. İşte bu durumda göz tansiyonu hastalığı ortaya çıkar. İşte bu nedenle bir kişinin göz içi basıncı ne kadar yüksekse göz tansiyonu ortaya çıkma ihtimali yüksektir.

Normal Göz İçi Basıncı Nedir?

Gözlerimizi kapatıp işaret parmaklarımızla gözümüze dokunduğumuzda gözümüzde bir basınç olduğunu anlarız. Bu basıncın üst sınırı 21 mmHg olarak kabul edilmektedir. Göz içi basıncı 21 mmHg’nın üzerine çıkıldığında göz tansiyonu hastalığı ortaya çıkma ihtimali yüksektir. Yani göz içi basıncı 21 mmHg’nın üzerinde kesinlikle göz tansiyonu ortaya çıkacağı doğru olmadığı gibi, göz içi basıncı 21 mmHg’nın altında ise kesinlikle göz tansiyonu olmayacağı anlamına gelmemektedir. Ancak göz tansiyonu 21 mmHg üzerine çıktığında hastalığın ortaya çıkma riski çok artmaktadır. Peki bir kişide göz tansiyonu ortaya çıkıp çıkmayacağı neye bağlıdır?

Göz Tansiyonu-Glokom

Göz Tansiyonu Belirtileri Nelerdir?

Göz tansiyonu belirtileri tipine bağlı olarak değişmektedir. Aşağıda göz tansiyonunun açık açılı ve kapalı açılık tiplerinden bahsedeceğiz. Tüm hastaların yaklaşık yüzde 80-85 kadarı açık açılı glokomdur. Açık açılı glokom hastalarında göz tansiyonu yüksektir ve fakat hastaların önemli bir kısmı yüksek olduğunu anlamayabilir. Bu nedenle rutin göz muayeneleri glokom tanısında özellikle önemlidir.

Kapalı açılı glokomda ise durum daha akuttur. Yani göz tansiyonu genellikle daha hızlı yükselir ve daha yüksek değerlere çıkar. Hasta görmesinde hızlı ortaya çıkan bir bulanıklık hissedebilir, baş ağrısı, göz ağrısı, bulantı ve kusma ortaya çıkabilir.

Özetle göz tansiyon belirtilerini aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz.

  • Herhangi bir belirti vermeyebilir.
  • Gözde tam olarak açıklanamayan bir rahatsızlık hissi
  • Görme zaman zaman bulanıklık
  • Ani ortaya çıkan görme bulanıklığı
  • Baş ağrısı
  • Göz ağrısı
  • Bulantı, kusma
  • Gözlük kullanmaya rağmen okumada zorlanma
  • Gözlük kullanmaya rağmen genel görme sorunları

Normal Basınçlı Göz Tansiyonu Nedir?

Gözümüzün iç kısmındaki basınç ile göze gelen kan basıncı arasında bir denge vardır. Göz içi basıncı göze kan getiren damarlardaki kanın göze ulaşmasını engelleyecek kadar yüksek ise kişinin gözündeki hücrelerde beslenme sorunu ortaya çıkar. Sonuçta bu hücreler hasar görür ve kişinin görmesi azalır. İşte bu durumda göz tansiyonu hastalığı ortaya çıkar. İşte bu nedenle bir kişinin göz içi basıncı ne kadar yüksekse göz tansiyonu ortaya çıkma ihtimali yüksektir.

Gözümüzün iç kısmındaki basınç ile göze gelen kan basıncı arasında bir denge vardır. Göz içi basıncı göze kan getiren damarlardaki kanın göze ulaşmasını engelleyecek kadar yüksek ise kişinin gözündeki hücrelerde beslenme sorunu ortaya çıkar. Sonuçta bu hücreler hasar görür ve kişinin görmesi azalır. İşte bu durumda göz tansiyonu hastalığı ortaya çıkar. İşte bu nedenle bir kişinin göz içi basıncı ne kadar yüksekse göz tansiyonu ortaya çıkma ihtimali yüksektir.

Kaç Tip Göz Tansiyonu Vardır?

Göz tansiyonu hastalığı temelde iki tip altında incelenir. “Açık açılı glokom” ve “kapalı açılı glokom“. ”Açı” kelimesinden kasıt göz içinde bulunan iridokorneal açıdır. İridokorneal açı, gözün renkli tabakası olan iris ve kornea arasındaki açıdır. Bu açıda “trabeküler ağ” adı verilen göz içi sıvısının emildiği bölge bulunmaktadır. Göz içi sıvısı gözde silyer cisim adı verilen bir bölgeden salınır ve trabeküler ağdan emilir. Bu devr-i-daim içinde bir göz içi basıncı oluşur ve genel olarak bu değerin üst sınırı 21 mmHg olarak değerlendirilir.

Aşağıdaki görselde izlendiği şekilde eğer iridotrabeküler açı kapalı ise ki bu durum gözün doğuştan gelen yapısal özelliğinden, ilerlemiş katarakttan, göz içi kitlelerden, bazı ilaçların kullanımından kaynaklanabilir. Normal bir sağlıklı kişide iridotrabeküler açı ortalama 30-45 derece kadar bir açıklığa sahiptir. Bu açının 10 derecenin altına düşmesi açı kapanması glokomu için risklidir.

Glokom (Göz Tansiyonu) Tipleri. Açık açılı glokom ve kapalı açılı glokom.

Açık açılı glokomda ise açının genişliğinde anatomik olarak sorun yoktur ama başka nedenlerden dolayı göz içi sıvısının emilimine karşı bir direnç söz konusudur. Bunlardan en sık görüleni primer açık açılı glokom denilen tipte olduğu şekilde göz içi sıvı emilimine karşı trabeküler ağdaki doğuştan gelen bir dirençtir. Bunu dışında başka bazı durumlarda da açıyı tıkayan bazı maddeler açık açılı glokoma neden olabilmektedir.

Gö Tansiyonu Tedavisi

Göz tansiyonu tedavisi nedene ve göz tansiyonu tipine yöneliktir. Genel bir yaklaşım olarak açık açılı glokomlarda öncelikle damla tedavisi ile başlanır. Damla tedavisi ile göz tansiyonu istenen seviyelere düşmüşse ve hastada ilerleyen görme kaybı ortaya çıkmıyorsa damla tedavisi ile devam edilir.

Kapalı açılı glokomda ise öncelikle cerrahi tedavi düşünülür, çünkü iridotrabeküler açı kapalı kaldığı müddetçe göz içi sıvısının emilimi zaten her halükarda zor olacaktır. Bu nedenle ameliyat ile açının genişletilmesi esastır. Birçok durumda bu katarakt ameliyatı olarak bilinen mercek değişimi ameliyatı ile mümkün olmaktadır. Bu ameliyatta gözün içinde fazla havim kaplayan lens ameliyatla alınır ve yerine hacimsel olarak daha küçük olan yapay göz içi mercekleri yerleştirilir.

Bazen açı kapanması glokomunda göz tansiyonu hızlı bir şekilde çok fazla artabilir ve hızlı görme kaybı, göz ağrısı ve baş ağrısı ortaya çıkabilir. Bu durumlarda Yag Lazer İridotomi adı verilen irise bir lazer uygulaması yapılarak krizin öncelikle ortadan kaldırılması ve göz içi tansiyonun makul aralığa indirilmesi hedeflenir.

Scroll to Top