İçindekiler
Katarakt Nedir?
Katarakt gözümüzün iç kısmında bulunan doğal merceğin (lensin) saydamlığını kaybetmesidir. Gözümüzün iç kısmına giren ışık lensin içinden geçerek gözün arka kısmına ulaşmaktadır. Lens gözümüze renk veren irisin arkasında bulunmaktadır. Doğal lens ışığın kırılarak retina üzerine odaklanmasını sağlayan bir yapıdır. Lens saydamlığını kaybettiğinde ışık olması gerektiği şekilde retina üzerine odaklanamaz ve bu durum bulanık görmeye neden olur. Kataraktın kişinin görme seviyesini ne kadar etkileyeceği kataraktın yoğunluğuna bağlıdır.
Katarakt Kimlerde Ortaya Çıkar?
Katarakt oluşumu birçok kişide aslında 40’lı yaşlarda başlamaktadır. Ancak çoğu kişi 60 yaşlarına kadar görmedeki azalmanın farkına varmamaktadır. Ancak katarakt her yaş grubunda ortaya çıkabilen bir rahatsızıktır. Nadiren katarakt yenidoğan bebeklerde bile görülebilmektedir. Aşağıdaki etkenler katarakt oluşum riskini artırmaktadır.
- Sigara kullanma
- Hava kirliliği
- Alkol kullanımı
- Aile hikayesi olması
Katarakt Sıklığı
Katarakt genellikle yaşlı popülasyonda daha sık görülmektedir. 80 yaş üzerindeki kişilerin %80’inde katarakt mevcuttur.
Katarakt Nedenleri
Gözümüzdeki doğal lens su ve proteinlerden oluşmaktadır. Yaş arttıkça proteinler yıkıma uğramakta ve lensin yoğunlaşmasını sağlayarak katarakt oluşumuna neden olmaktadır. Bu durum doğal yaşlanma sürecinin tipik bir bulgusudur. Bununla birlikte bazı durumlar katarakt oluşumunu hızlandırmaktadır. Bunları aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz.
- Şeker Hastalığı
- Kortizol içeren ilaçlar
- Şizofreni ve bipolar ilaçlar gibipsikiyatrik durumların tedavisinde kullanılan fenotiyazin adı verilen bir grup ilaç
- Göze ya da kafaya gelmiş travmalar ya da daha önce göz ameliyatı olmuş olmak
- Daha önce radyasyon tedavisi almış olmak
- Güneç gözlüğü kullanmadan uzun süre güneş altında çalışmak
Katarakt Belirtileri
Katarakt doğal yaşlanma sürecinin bir sonucudur. Katarakt aşağıdaki şikayetlere neden olur.
- Bulanık görme
- Işıklara hassasiyetin artması
- Işıkların etrafında hale görme. Bu durum özellikle gece araba kullanırken far ışıklarından rahatsız olma şeklinden kendini gösterebilir.
- Gözlük derecelerinde hızlı değişiklik olması. Ani ortaya çıkan miyopi (uzağı görememe)
- Çift Görme
- Okuma için daha kuvvetli ışığa ihtiyaç duyma
- Gece görmenin bozulması
- Renklerin algılanmasında bozukluk
Katarakt Tanısı Nasıl Konulur?
Katarakt tanısı koymak bir göz doktoru için kolaydır. Çoğu kez göz bebeği damlalarla büyütülmeden katarakt tanısı konulabilmektedir. Ancak bazı durumlarda göz bebeği ilaçlarla büyütülmeden rahatlıkla katarakt ortaya konulamayabilir.
Katarakt Tedavisi
Katarakt hafif şiddette ise hemen tedavi edilmesine ihtiyaç olmayabilir. Ancak genellikle zamanla yoğunluğu artacak ve kişinin görmesini azaltacaktır. En son ise ameliyatla alınması gerekecektir.
Katarakt Ameliyatı Hangi Aşamada Yapılmalıdır?
Çoğu kişi görme seviyeleri günlük işlerini aksatmaya başlayana kadar katarakt ameliyatı olmamaktadır. Bu durum genellikle okuma ve araba kullanmada zorlanma şeklinde ortaya çıkmaktadır. Bazı durumlarda ise gözde başka rahatsızlıkların tanısı ve tedavisini kolaylaştırmak amacıyla katarakt ameliyatı erken dönemde yapılabilmektedir. Bu durumlar sarı nokta hastalığı ve şeker hastalığına bağlı retina sorunları (diyabetik retinopati) gibi sorunlardır.
Katarakt Ameliyatı Nasıl Yapılır?
Katarakt ameliyatında göz içinde saydamlığını kaybetmiş olan lens alınır. Yerine yapay, üretilmiş mercekler yerleştirilir. Katarakt operasyonu tecrübeli cerrahların elinde genellikle 10-15 dakika kadar sürmektedir.Ancak katarakt ilerlemişse bu durumda ameliyat süresi uzayabilmektedir. Katarakt ameliyatı genellikle lokal anestezi altında yapılmaktadır. Yani hasta uyutulmaz. Ancak nadir durumlarda hasta bazen genel anestezi altına alınarak ta katarakt ameliyatı yapılabilmektedir.
Katarakt Ameliyatı Çeşitleri
Günümüzde katarakt ameliyatı en sık olarak fakoemülsifikasyon yöntemi adı verilen yöntem ile yapılmaktadır. Bu yöntemde göz içerisine 2.5-3.0 mm uzunluğunda yapılan küçük bir kesiden girilerek katarakt haline gelmiş lens ultrasonik dalgalarla parçalanır ve göz dışına alınır.
Fakoemülsifikasyon yöntemi ortaya çıkmadan önce uygulanan eski yöntem ekstrakapsüler katarakt cerrahisi idi. Bu yöntemde göze daha büyük bir kesi atılıp ameliyat sonunda göze dikiş atılırdı. Ancak günümüzün modern fakoemülsifikasyon yönteminde dikiş atmaya genellikle gerek kalmamaktadır.
Katarakt Ameliyatı Sonrasında Tekrar Katarakt Ortaya Çıkar Mı?
‘Katarakt ameliyatı sonrasında tekrar katarakt oluşur mu?’ sorusu ile sık sık karşılaşıyoruz. Katarakt ameliyatından sonra tekrar katarakt oluşmaz. Halk arasında bahsedilen tekrar katarakt oluşması durumu aslında bir katarakt durumu değildir. Katarakt ameliyatında gözün içine yapay mercekler yerleştirilmektedir. Bu mercekler göz içinde bir kese içerisine konulmaktadır. Kesenin arka kısmında ince bir zar vardır. İşte bu zar katarakt ameliyatından sonra bazen saydamlığını kaybedebilmekte ve kişinin görme seviyesini azaltabilmektedir. Ancak bu durumun çözümü ameliyatla değil, 1-2 dakika içinde ameliyathane dışında poliklinik ortamında hızla uygulanan bir lazer işlemi ile olmaktadır.